top of page

103 Yıllık Chopin Yolculuğu

İlk yazımda Varşova gezim ve Chopin Yarışması’ndan bahsetmiştim . Meslektaşlarım bilir, biz her 5 senede bir adeta dünya kupası izliyormuşçasına , büyük bir heyecanla takip ederiz Chopin Yarışması’nı . Eminim ki bir çok piyanistin hayatına ilham kaynağı olmuştur . Şimdi bu müzikal fenomenin doğumuna gidiyoruz …



1926- Chopin Yarışması İlk edisyonu

Yıl 1918 . 1. Dünya Savaş’ ı sonlanmış , insanlık yaralarını sarıyor . Tarih boyunca birçok istilaya sahne olmuş Polonya topraklarında kısa sürecek bir mutluluk havası hakim . Versay Antlaşması ile Polonya tekrar bağımsızlığını kazanıyor ve cumhuriyet ilan ediliyor. İşte gelecekten habersiz bu zafer anında doğmuş yarışma . O dönemlerde Chopin’in bazı piyanistler tarafından yanlış yorumlandığını ve tanıtıldığını düşünen Polonyalı piyanist Aleksander Michalowski çareyi ararken , aklına sadece Chopin’in eserlerinin icra edildiği bir yarışma yapmak geliyor . Bu güzel fikrin hayat bulması tabii biraz zaman alıyor ve 1925 ‘ de Michalowski’nin dairesinde dönemin önde gelen piyanistleri buluşuyor ; Jerzy Zurawlew ve Zbigniew Drzewiecki … Piyanistler , yarışmanın gerçekleşeceği ilk tarihi , 15 Ekim 1926 olarak belirliyorlar . Tam da o yıl Varşova ‘nın kraliyet parkı Lazienki ‘de Chopin heykeli yapılmakta . Heykel vaktinde tamamlanamadığı için , hikayemizin kahramanları, yarışmayı 1927 ‘nin ilk aylarına erteliyor . İlk yarışmanın birincisi o zamanın Sovyet Rusya’sından Lev Oborin oluyor . Böylece 104 yıllık Chopin yolculuğu başlamış oluyor .




1927 1. Chopin Yarışması finalistleri

1927 - 1. Chopin Yarışması finalistleri


Yarışmanın ikinci edisyonun gerçekleştirildiği 1932 senesi tarihi bir ana ev sahipliği yapıyor . Maurice Ravel yönetiminde, Ravel’in sol Major Piyano Konçertosu ve La Valse ‘i seslendiriliyor. Piyanist ise o dönemin büyük piyanistlerinden Marguerite Long ..



Yarışma 1937’ de henüz 3. Edisyonunu gerçekleştirmişken , dünya yeni bir savaşın içinde buluyor kendini. Nazi Almanyası ve Sovyetler Birliği’nin arasında sıkışmış Polonya ‘da daha henüz birkaç yıl öncesine kadar sokaklarda yankılanan Chopin ‘in yerini şimdi ölüm sessizliği almış . Savaşta en çok zarar gören şehirlerden biri olan Varşova’da ,yarışma ancak savaşın bitiminden 4 yıl sonra, 1949 yılında yeniden gerçekleştiriliyor . Yarışmanın birinciliği iki genç kadın piyanist , Polonya’lı Halina Czerny – Stefanska ve Sovyetler Birliği’nden Bella Davidovich arasında paylaştırılıyor . Böylece bir takım politik ideolojiler karşısında müziğin tutunduğu tavrı gözler önüne seren Chopin Yarışması , bu manidar finalistleri ile hem insanlığa güzel bir mesaj veriyor , hem de modern dünyanın kapılarını aralıyor .



1945- Varşova

1945- Varşova


Yarışmanın ilk edisyonlarında jüri, çoğunlukla Polonya’lılardan oluşsa da bu zamanla değişiyor. Tarihi boyunca Jüride hepimizin bildiği efsanevi besteci , piyanist ve pedagoglar da yer alıyor; Wilhelm Backhaus , Marguerite Long , Maurice Ravel , Henryk Neuhaus , Magda Tagliaferro , Arturo Benedetti Michelangeli , Nikita Magaloff , Martha Argerich ve daha niceleri


Zaman içinde yarışmanın repertuvarı da küçük değişikliklere uğruyor . Örneğin ; ilk edisyonlarda , yarışmacılar Chopin Konçertoların yalnız ilk iki bölümünü çalıyorken , daha sonraları bütün bölümleri çalmaya başlıyorlar . Günümüze kadar on sekiz edisyonu gerçekleştirilmiş yarışmanın birincileri arasında ise şu isimler yer almakta ; Lew Oborin 1927 , Aleksander Uninski 1932, Yakov Zak 1937, Halina Czerny- Stefanska I Bella Davidovich 1949, Adam Harasiewicz 1955 , Maurizio Pollini 1960 , Martha Argerich 1965, Garrick Ohlsson 1970 , Krystian Zimerman 1975 , Dang Thai Son 1980 ,Stanislav Bunin 1985, Yundi Li 2000, Rafal Blechacz 2005 , Yulianna Avdeeva 2010 , Cho Seong-jin 2015 ve son olarak bu senenin birincisi Bruce Liu 2021.




Yarışmanın gerçekleştirildiği Filarmoni Binası

Günümüzde yarışmaların psikolojik etkileri , doğru olup olmadıkları hala tartışma konusu . Fakat insanlık , kodlarındaki mücadele, hırs ve bencillik duygularını , evriminden bu yana hayatın her alanında göstermekte . Aile içerisinde kardeşler arasında , okulda öğrenciler arasında , işte çalışanlar arasında, kısaca her yerde karşımıza çıkan , insanın içinde sahip olduğu yarışma duygusundan kaynaklanan bir olgu yarışma. Ünlü besteci Bartok , ‘ Yarışmalar atlar içindir , sanatçılar için değil ‘ demiş zamanında . Yarışmalar atlar için midir bilmem ama ( ki ironik olarak bunu demeden önce kendisi bir yarışmaya katılıyor ) 100 yıla yakın süredir sanatçıların meslek hayatlarında son derece önemli bir yere sahip olduğu aşikar . Sanatçının becerilerini ve repertuvarını geliştirmesi , sınırlarını keşfetmesi , psikolojik anlamda güçlenmesi ve sanatını daha geniş kitlelere duyurması adına yarışmalar bugün halen gözde konumunda . İlgi çeken tarihi ile Chopin Yarışması da , bu dünyanın öncülerinden biri. Kuşkusuz piyano dünyasının icra tarihini şekillendirmiş ve şekillendirmeye de devam etmekte . Bakalım bizi bundan sonraki edisyonlarında hangi yetenekli ve ilham verici piyanistler ile tanıştıracak …




F.F CHOPIN





bottom of page